Hukuki Boyutları ve Boşanma Sürecine Etkisi
Sadakat yükümlülüğü evlilik boyunca geçerli bir haktır. Peki bu yükümlülüğün ihlali ne gibi sonuçlar doğurur?
Evlilik birliği, resmi nikâhla birlikte kurulmakta ve taraflara bazı yükümlülükler getirmektedir. Bu yükümlülüklerin başında sadakat gelir. Sadakat yükümlülüğünün ihlali, Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davalarında önemli bir “kusur” sebebidir.
Evlilik, eşlerden birinin ölümü, butlan kararı, boşanma veya ölüm karinesiyle sona erebilir. Ancak boşanmanın tam anlamıyla gerçekleşmesi için mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir. Yani dava açılmış olsa bile karar kesinleşinceye kadar evlilik birliği devam eder ve sadakat yükümlülüğü de sürer.
Kusurun Boşanmadaki Rolü
Boşanma davalarında eşlerin kusur oranı, sadece boşanma kararını değil aynı zamanda tazminat ve nafaka taleplerini de etkiler. Mahkemeler, eşlerin davranışlarını değerlendirerek az kusurlu, eşit kusurlu veya ağır kusurlu şeklinde bir sonuca varır. Kusuru daha az olan veya olmayan eş, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Sadakat Yükümlülüğünün İhlali: Zina ve Aldatma
Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde zina (aldatma) boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Zina; evli bir kişinin, eşi dışında biriyle cinsel ilişkiye girmesidir. Sarılma, öpüşme gibi davranışlar zina değil, haysiyetsiz yaşam sürme olarak değerlendirilebilir.
Yargıtay kararlarına göre, boşanma davası açılmış olsa bile sadakat yükümlülüğü dava kesinleşene kadar devam eder. Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.02.2023 tarihli kararında, eşini aldatan kadının, kendisine fiziksel şiddet uygulayan eşten daha ağır kusurlu olduğuna hükmedilmiştir.
Zina iddiası tanık beyanları, sosyal medya yazışmaları, ekran görüntüleri gibi delillerle ispat edilebilir. Ancak delilin elde edilme şekli çok önemlidir.
Eşin rızası dışında sosyal medya hesaplarından alınan bilgiler delil sayılmaz.
Yargıtay 3. HD’nin 2013 tarihli kararında, Facebook’tan rıza dışı alınan fotoğrafların delil olamayacağı belirtilmiştir.
Buna karşılık, Yargıtay 2. HD’nin 2016 tarihli kararına göre, otel kamera kayıtları delil olarak kullanılabilir.
Aynı konutta yaşayan eşin diğer eşe ait mesaj ve belgeleri zorla ya da tehdit olmadan elde etmesi halinde, bu belgeler delil olarak kabul edilebilir.
Dedektif tutarak elde edilen deliller ise hukuka aykırıdır. Ancak eşin aldatmaya ilişkin görüntüleri tesadüfen yakalaması durumunda bu deliller hukuka uygun sayılabilir.
Zinada Affetme Süresi ve Dava Açma Hakkı
Aldatma durumunda dava açma süresi de önemlidir. Eşlerden biri, zina fiilini öğrendikten sonra 6 ay içinde dava açmazsa ve her hâlükârda olayın üzerinden 5 yıl geçmişse dava hakkı düşer. Ayrıca, affetme davranışı gösteren eşin dava hakkı da ortadan kalkar.
Sonuç:
Sadakat yükümlülüğü, sadece duygusal bir beklenti değil, aynı zamanda hukuki bir sorumluluktur. Evlilik devam ettiği sürece geçerlidir ve ihlal edilmesi ciddi hukuki sonuçlar doğurur. Delillerin toplanmasında hukuka uygunluk büyük önem taşır. Bu nedenle boşanma süreçlerinde profesyonel hukuki destek alınması, hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından önemlidir.