“Kadrajın Ötesinde: Kişiye Özel Çekimlerin Sırrı”
Her kare bir hikâye anlatır!
Barış Şennergiz, çekimlerinde kişisel tarzı, ruhu ve enerjiyi nasıl yansıttığını anlatıyor.”
Fotoğraf ve videografi yolculuğunuz nasıl başladı? Bu alana yönelmenizde sizi en çok etkileyen şey neydi?
Fotoğrafa hep ilgim vardı ama mesleğe yönelmemde unutamadığım bir an var. 17 yaşındayken bir yakınımın düğününe gittim ve oradaki fotoğrafçıyı izledim. Yaptığı iş beni o kadar etkiledi ki, o gün fotoğrafçılık yapmaya karar verdim. Bir anı yakalamak, sadece deklanşöre basmak değil, o anın ruhunu hissettirmek demekti. İşte bu düşünce beni bugünlere getirdi.
Ünlülerle gerçekleştirdiğiniz projelerde en unutulmaz çekim deneyiminiz hangisiydi? Bize bu anıyı anlatabilir misiniz?
İstanbul’da 35 bin kişilik bir konserin çekimini yapmıştım. O atmosferin enerjisi tarif edilemezdi. Ama benim için en özel anlardan biri, sanatçının sahneye çıkmadan önceki son saniyeleriydi. O heyecanı, adrenalini ve anın büyüsünü yakalamak unutulmaz bir deneyimdi. Kamera arkasında olmak, bazen sahnenin önünden bile daha büyük hikayeler anlatmayı sağlıyor.
Kişiye özel çekimler yaparken en çok hangi unsurlara dikkat ediyorsunuz? Bir çekimi özel kılan sizin için nedir?
Benim için en önemli şey, çektiğim kişinin kendisini en iyi şekilde yansıtabilmesi. Her insanın bir tarzı, enerjisi ve hikayesi var. Çekimlerimde bunları en doğal ve samimi haliyle ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Kişiye özel çekimler yaparken, standart pozlardan uzak durarak, kişinin ruhuna hitap eden kareler yakalamaya özen gösteriyorum.
Teknolojinin hızla geliştiği bir dönemde fotoğraf ve videografi alanında hangi yenilikler sizi en çok heyecanlandırıyor?
Son dönemde yapay zekâ destekli teknolojiler ve global shutter gibi yenilikler, fotoğrafçılık ve videografi dünyasında büyük değişimler yaratıyor. Özellikle yapay zekanın post-prodüksiyondaki katkıları ve yeni kamera teknolojileri, işimizi çok daha yaratıcı hale getiriyor. Teknoloji geliştikçe bizim de anlatım gücümüz artıyor, bu yüzden her yeni gelişmeyi büyük bir heyecanla takip ediyorum.
Estetik bakış açınızı nasıl tanımlarsınız? Çekimlerinizde belirli bir tarz veya imza niteliğinde bir dokunuşunuz var mı?
Benim için önemli olan, çekimlerimin sıradan değil, özel hissettirmesi. Her projeye özgü bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyorum. Ancak genel olarak, ışık, renk kullanımı ve kompozisyondaki tercihlerimle kendime özgü bir tarz oluşturduğumu düşünüyorum. İnsanlar çekimlerime baktığında “Bu kesin onun işi” diyebiliyorsa, işte o zaman doğru yolda olduğumu hissediyorum.
Kariyeriniz boyunca hayalini kurduğunuz ama henüz gerçekleştirmediğiniz bir proje var mı?
En büyük hedeflerimden biri, dünya çapında bilinen markalarla projeler gerçekleştirmek. Moda, reklam ve sinema sektörlerinde daha büyük işlere imza atmak istiyorum. Sürekli kendimi geliştirerek ve yeni fırsatlar yakalayarak bu hedefe adım adım ilerliyorum. Şu an hayalini kurduğum projeler var ama ne zaman gerçekleşeceğini zaman gösterecek.
