Başarılı oyuncu Yosi Mizrahi, yeni oyunu “Aşk Listesi”nden tiyatronun büyüsüne, gençlere tavsiyelerinden doğa tutkusu ve yeni projelerine kadar samimi açıklamalarda bulundu.
Son oyununuz “Aşk Listesi” tiyatro severlerden büyük ilgi görüyor. Bu projeyle sizi en çok heyecanlandıran nedir?
Tabii birinci etken Hakan Bilgin ’le oynayacak olmam Hakan’la çok uzun yıllar beraber sahneye çıktık, sonra uzun bir ara verdik. Tekrar onunla oynayacak olmak beni heyecanlandırdı. İkincisi Sevinç ’le oynayacak olmak. Hiçbir zaman çalışmamıştım ama enerjisine ve sahne sempatisine her zaman hayranlık duyduğum bir oyuncudur. Üçüncüsü de oyunu okuduğum zaman ilk söylediğim cümle oyun komik oldu ve biz bunu daha da komik hale getiririz dedim çok iyi biliyordum onun için beni heyecanlandırdı.
“Aşk Listesi” oyununda canlandırdığınız karakteri bize nasıl anlatırsınız? Bu rolü nasıl şekillendirdiniz?
Oktay karakteri çok başarılı bir yazar olduğunu düşünüyor ama vasat bir yazar, eğlenceli bir karakter. Kenan’ın çok uzun yıllardır dostu, arkadaşı ve onun hayatının renklendirdiğini düşünüyor. Çok yabancı bir karakter değil bana. Hayattan zevk almaya odaklı, anın tadını çıkarmayı seven bir karakter Oktay. Onun için yalan söylemiyim zaman zaman kendimden birtakım şeyler buluyorum karakterde. Onları da gündelikte yaşadığım bazı olayları da oyun sırasında dahil ediyorum Hakan’a sürpriz olsun diye.
Oyunun teması olan aşk, günümüzde tiyatroda nasıl yansıtılıyor sizce? Sizin aşk anlayışınız oyundaki anlatımla ne kadar örtüşüyor?
Şu kadın erkek ilişkisi çok uzun zamandır anlatılan hikayeler tiyatroda aşkı iyi anlatılanlar var ama kötü örnekler çok fazla seyrediyorum çok ucuz şeyler seyrediyorum o biraz üzüyor yalan söylemiyim. Biz keyifli anlattığımızı düşünüyoruz seyirci de keyif alıyor yok benim anlayışıma çok uyuşmuyor söylemek gerekir.
Tiyatro kariyeriniz boyunca sizi en çok etkileyen ve unutamadığınız bir sahne anınız var mı?
Var tabii ki ama şimdi hangi birini ayırayım bilemedim. Anılarımın hepsi birbirinden acayip, birbirinden eğlenceli anılar benim için.
Sahneye çıkmadan önce yaşadığınız heyecanla başa çıkmak için özel bir ritüeliniz var mı?
Yani özel bir ritüeli yoktur ama sahneye çıkmadan önce o akşamki seyirciyi evine mutlu bol kahkahalı göndermek için kendi içimde onlarla bir mücadeleye giriyorum. Gülüyorlarsa daha ne kadar güldürebilirim acaba diye onlarla bir yarışımız vardı.
Tiyatro sahnesi ve diğer oyunculuk alanları arasında sizin için en büyük farklar nelerdir?
Şimdi tiyatro sahnesini er meydanı olduğu konusunda bir kere hemfikir olalım. Tiyatroda yapacağınız bir hatanın geri dönüşü yoktur. Sinemada ya da televizyonda tonlamanızı beğenmezsiniz o andaki duygunuzu beğenmezsiniz bir daha çekersiniz. Tiyatroda böyle bir şey yoktur. Yapacağınız her şey sizin sorumluluğunuzdadır. Onun için çocuk oyuncağı değildir. Büyüklerimizin söylediği gibi işte televizyonda herkes oynar sinemada bazıları oynar tiyatroda sadece oyuncular oynar.
Sizi sahnede izleyenlerin, oyun sonunda yanlarında hangi duygularla ayrılmasını istersiniz?
Mutlu ve doymuş bir şekilde, bize harcadıkları zamanın boşa gitmediği duygusuyla ayrılmaları beni çok mutlu eder.
Tiyatro dışında sizi besleyen başka ilgi alanlarınız veya hobileriniz var mı?
Outdoor yaşamayı seviyorum. Motor gezilerine çıkıyorum. Bunlar tiyatro dışında beni hayata karşı motive eden şeyler. Doğada olmayı çok seviyorum, büyük şehirlerden tiksiniyorum ne kadar yeşillik ne kadar ağaç beni o kadar mutlu ediyor.
“Aşk Listesi”nden sonra kariyerinizde hangi projeler sizi bekliyor? Yeni hedefleriniz neler?
Şimdilik bu var ama sonrası belli olmaz bakalım sezonda dijital platforma çekeceğimiz bir dizi var onun çalışmaları devam ediyor, daha önceki iki sezonu çekmiştik.
Genç oyunculara tiyatro dünyasında kalıcı olabilmek için ne gibi tavsiyeler verirsiniz?
Çok çalışmaları, çok seyretmeleri, çok okumalarını tavsiye ederim. Bu iş disiplinli olunması gereken bir iş. Eğer iyi bir kariyer istiyorlarsa hayatlarında bunu bir hobi değil bunun bir meslek olduğunu, bunun bir yaşam tarzı olduğunu kafalarında netlemeleri gerekiyor.