Gizem Ateş, kişisel tarzını mekânın her detayına yansıtarak sert ve
yumuşak geçişlerin uyumunu yakalıyor. Taşın sağlamlığı, ahşabın sıcaklığı
ve yeşilin dinginliğiyle Mu Bayraklı’ya hayat veriyor.
“Disiplin ve Zarafetin Buluştuğu Tasarım: Mu Bayraklı”
Gizem Ateş, kişisel tarzını mekânın her detayına yansıtarak sert ve yumuşak geçişlerin uyumunu yakalıyor. Taşın sağlamlığı, ahşabın sıcaklığı ve
yeşilin dinginliğiyle Mu Bayraklı’ya hayat veriyor.
1. Mu Bayraklı fikri nasıl ortaya çıktı? Bu mekânı hayata geçirirken ilham aldığınız şeyler nelerdi?
Aslında ilham aldığım tek şey rahat bir ortamda kaliteli eğlenebileceğim bir yer olmasıydı. Fikir olarak ta buradan yola çıktım. Daha önce iç mimar olarak yaptığım tüm mekanları unutup bu süreçte farklı ne yapabiliriz düşüncesiyle çıktık yola… Gelecek müşterilerimizin rahatlığı, konforu, eğlencesi ve en önemlisi de onlara vereceğimiz hizmetteki kalite…
2. Mekânın tasarım sürecinde karşılaştığınız en büyük zorluklar ve bunlara bulduğunuz çözümler neler oldu?
Her güzel başlangıcın tabi ki zorlukları oluyor. Özellikle bir başkasına yaptığınız iç mimariye ya da koordinatörlüğe benzemiyor. Çizim aşamasında kendinizde sürekli bir açık yakalamaya çalışıyorsunuz. Her detayda bir şey anlatmak zordur. Bunları yönetebilmek en zor detaydır. Aslında çok büyük zorluklar yaşadık mı diye düşündüğümde tek zorluk benim ve iş ortağım için farklı bir konsepti alışılmışın dışına nasıl çıkaracağımız kısmı oldu. Ama sanırım konseptimizi insanlar çok sevdi. En büyük destekçimiz de gelen misafirlerimiz oldu.
3. Kendi tarzınızı mekânın tasarımına nasıl yansıttınız? Gizem Ateş’i anlatan detaylar neler?
Gizem Ateş’e gelirsek eğer işte orası biraz tuhaf. Kendisi tasarım denilince zor bir karakterdir. İşinde disiplin ister, düzen ister. Bu mekânda da her detayı en kısa sürede disiplin ve düzen ile yaptı. Aslında biraz sert geçişleri olan ama bunları yumuşak detaylarla tamamlayabilen yapıya sahip. Mu bayraklı da bunu çok rahatlıkla görebilirsiniz. Taş yapıların sertliği ahşabın sıcaklığı yeşilin verdiği muazzam bir rahatlık…
4. Mimarlık kimliğiniz ile işletmecilik arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz? Bu süreçte öğrendiğiniz en değerli şey ne oldu?
Aslında iki noktada da insanlarla birebir iletişimdesiniz. İnsanlarla iletişim kurmayı seven bir yapıya sahibim. Fakat iç mimarlık biraz daha yaratıcı tarafa hitap ederken işletmecilik her detayla ilgilenirken bir daha dönüp bakmayı gerektiriyor. Daha fazla disiplin gerektiriyor.
5. Tanıtım ve medya alanındaki projelerinizle mimarlık ve inşaat projeleriniz arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Bu entegrasyon süreçlerini nasıl yönetiyorsunuz?
Aslında bu duruma beni şirketimde ki müşterilerim götürdü. Tasarım süreçleri bizlerde hep zordur. Bu zorluklarla baş edebildikçe hızlı çözümler ürettikçe ve tasarımlar beğenilmeye başlandıkça ister istemez o yola giriyorsunuz. Amacımız çok iş yapıp dallanıp budaklanmak aslında hiç değildi. Fakat her yaptığımız işi başarıyla bitirmenin gururu bizi bir tık ileriye taşıdı.
6. Çok yönlü bir profesyonel olarak, bu farklı sektörlerde kadın girişimci olmanın size kattıkları neler? Karşılaştığınız zorluklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
İşte en can alıcı nokta. Kadın girişimci olmak. Kadın olarak bu ülkede o kadar şeyler görüyoruz ki düşüncesi bile kötü şeyler. İnsanlar bana soruyor bu kadar erkeğin içinde nasıl çalışıyorsunuz diye erkek gibi olarak diye yanıt veriyorum. Kadın olmanın rahatlığını yaşamıyoruz tabi ki. Tam tersi zorlu bir süreç bu bizler için. Bu süreçler ise bana güçlü kalmayı ve sabretmeyi öğretti. Aslında olgunlaştırdı. Başa çıkma yönetimimiz ise sakin kalmak.