“Katmer Katmer’den Lara Besk projesine uzanan müzikal serüven…
Her notada bir hikâye, her şarkıda bir duygu saklı.”
Lara deyince pek çok kişinin aklına hâlâ “Katmer Katmer” geliyor. O şarkının çıktığı dönemden bugüne nasıl bir müzikal yolculuk yaşadınız?
Allah Versin ve sonrasında Katmer Katmer şarkısı benim hep uğurum olmuştur. Ben şarkılarımın bir büyüsü olduğuna inanıyorum. Çünkü yıllar geçse de ilk günkü sıcaklığını hep koruyor. Katmer Katmer albümünden sonra yine birçok albüme imza attım ve Türkiye’de en çok dinlenen albüm ödülünü aldım. Daha sonra ardından İhanetin Bekçisi şarkısını okudum ve herkesin duygularına tercüman oldum. Yeri geldi ayrılık üzerine şarkılar söyledim, yeri geldi en giderli şarkılar yine benim sesimden oldu. Profesyonel bir ekiple çalıştık. Türkiye’nin en iyi aranjörleri ile çalıştık, beş aranjör ile çalıştık. Albümde herkesin dinleyeceği şarkılar ve ses var. Üniversiteli de Doğulu da Batılı da albümlerimde kendilerine bir şarkı buldu. Bu albümde Sezen Aksu’nun klasiklerinden “Unut” adlı şarkıyı da yorumladım. Bu albümün en büyük sorumluluk isteyen şarkısıydı. Sezen Aksu’dan sonra en beğenilen yorum olmak çok keyifliydi. Daha sonra hızlı şarkılar çıkartmaya devam ettim ve bu yıl Lara arabesk projesi ile sevenlerimin karşısında oldum arabesk şarkılarla. Ve bu yaz yine kıpır kıpır Giderli Lara şarkıları karşınızda olacak.
Yıllardır müzik sektörünün içindesiniz. Sizin için sahnede olmak ne ifade ediyor, o ışıklar altında neler hissediyorsunuz?
Sahnede olmak benim kendimi en rahat ve en mutlu hissettiğim yer. Sanata aşık bir sanatçı olarak sahneye çıktığım an itibari ile geride bir hüznüm ya da bir huzursuzluğum varsa her şeyi unutuyorum. O ışıkların altında duygularımı şarkılarımla konuşturuyorum.
Pop müzik sürekli bir değişim içinde. Bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bugünkü müzik piyasasının en büyük artısı ve eksisi nedir?
Yenilik ve değişiklik her zaman iyidir, bu tek müziğe ait bir şey değil. Fakat ben şarkıların insanların üzerine özel dikilmiş elbise olarak görüyorum. Tek size ait, sizi anlatan… Ben de kendime yakışacak ses rengime uygun ve beni taşıyan şarkıları seçmeyi her zaman tercih ediyorum.
Hayranlarınızla çok güçlü bir bağınız var. Sosyal medyada bu kadar aktif ve samimi olmanızın özel bir nedeni var mı?
Sevenlerimle bağ kurmak beni daha da güçlendiriyor. Bizi alkışlarıyla bu yerlere getiren insanları hiçbir zaman unutmamamız lazım. Samimi olmak güzeldir olduğun gibi olmak.
Yeni projelerinizden bahsedelim biraz. Yakında dinleyicilerinizle buluşturacağınız yeni şarkılar, klipler ya da konserler var mı?
Biz sanatçılarda yeni projeler hiç bitmez. Evet Lara Besk adlı bir proje yaptık. Dev bir orkestrayla arabesk şarkılar söyleyeceğim. Fakat yine yaza kıpır kıpır giderli şarkılar gelecek. Özellikle sosyal medyadan birbirlerine gönderme şarkıları. Bu ara çok yurtdışı konserleri yapıyorum. Kısa bir süre önce yine canlı orkestrayla beraber güzel İzmir’e gelmiştim. Benim için ayrı bir atmosferdir İzmir. Ve geçen senelerde festivale en çok giden sanatçı ödülünü aldım. İnşallah bu sene yine aynı ödülü almayı planlıyorum. Ben halkın sanatçısıyım.
Yıllar içinde sizi en çok etkileyen sahne anınız neydi? Unutamadığınız, sizi güldüren ya da duygulandıran bir anı bizimle paylaşır mısınız?
Beni duygulandıran, sahnede yaşadığım o kadar çok anı var ki… Ben balık burcu kadınıyım birazcık daha fazla sulu gözüm sanırım çok fazla hassasım. Bir gün bir konserimde lösemili bir kız çocuğunun yanıma gelip bana sarılması… Onunla bir bağ kurmuştuk ve daha sonradan onu kaybetmiştim beni çok derinden etkilemişti. Sonra yine bir sahneme küçük bir kız çocuğunu getirmişlerdi. Cam çocuk deniyor, vücuduna dokunduğunuz anda kemikleri kırılabilir o yüzden sadece bakışmıştık. O ağlamıştı ben ağlamıştım. Hem mutlu olmuştuk hem hüzünlenmiştik. Biz sahnede güldüğümüz eğlendirdiğimiz kadar duygulanıyoruz da. Duygulandığımız zamanlarda oluyor tabii ki.
Kadın sanatçı olarak müzik sektöründe yer almak bazen zorluklar da getirebiliyor. Sizin bu anlamda yaşadığınız en büyük mücadele ne oldu?
Ya aslında ben çok öyle büyük mücadelelere girmedim. Çünkü ben sadece sanatımı yaptım. Her geçen yıl güzel şarkılar üretmeye çalıştım. Tabi ki bunun yanı sıra bir anne olduğumu unutmadım ve yaşayış tarzımı da ona göre düzenledim.
“Bugünkü Lara olmasaydım, muhtemelen…” diye başlayan bir cümle kursaydınız, nasıl tamamlardınız?
İnanın ben yine bugünkü Lara olurdum. Çünkü küçük yaşlardan beri müzisyen bir ailenin en küçük çocuğuyum. Ailemde herkes müzisyen abim, ablam, babam. O yüzden bugünkü Lara olmasaydım diye başlayamayacağım. Yine sanatçı olurdum.
Hayat felsefeniz ya da sizi ayakta tutan mottolarınız var mı? Zorlandığınız dönemlerde sizi ne motive eder?
Hayat felsefem her zaman kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına yapmamaktır. Beni ayakta tutan en büyük şey ailem ve kızım. Zorlandığım dönemlerde beni en çok motive eden şey, piyanonun başına oturduğumda yaptığım bestelerdir.
Son olarak, sizi yıllardır yalnız bırakmayan dinleyicilerinize ve sizi bugünlere taşıyan hayranlarınıza nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
İyi ki kalbimdeler iyi ki kalplerindeyim. Bundan büyük mutluluk olamaz. 2003’ten bu yana aynı sevgiyle şarkılarımı dillerden dile hep taşıyan sevenlerime sonsuz teşekkür ediyorum. Onları çok seviyorum.