“Babamdan İlham Aldım, Mizahla Hayata Işık Tutan Bir Yol Seçtim”
Doğa Rutkay, çocuk yaşta sahneyle tanıştığı tiyatro dünyasında kendi özgün
çizgisini yaratırken, mizahın iyileştirici gücüne olan inancıyla izleyenlerine
aydınlık bir pencere açıyor
Sanat kariyerinizin ilk yıllarına dönersek, sizi
sahneye çıkmaya ve oyunculuğa başlamaya
iten en büyük motivasyon neydi?
Çocuk yaşta tanıştım tiyatro sahnesiyle. Babam Ankara sanat tiyatrosunun başındaydı. Çocukluğum ana okulundan çok sahnede ve tiyatronun kulislerinde geçti.En büyük rol modelim babam ve her daim sahnede görmeye alıştığım ve kıymetli oyunculardı. Sanırım kendimi ifade etmeye, özgür ve sıra dışı ruh halimle tanışmaya, mutlu ve neşeli bir çocukluğa, farkında olmadan seçtiğim mesleğinin ilk adımlarıyla başladım. Henüz 6 yaşında ilk tiyatro oyunuyla sahneye çıktığımda bence o enfes, muhteşem sanatın tozunu da yutmuş oldum.
Tiyatro sizin için her zaman bir tutku oldu.
Sahneye adım attığınızda hissettiğiniz duygularla bugün arasında nasıl bir fark var?
Elbette yıllar içinde tecrübelerimle, bilgimle, deneyimlediğim onca an’ a rağmen hala amatör ruhum hiç değişmedi. Öğrenmeye meraklı, denemeye iştahlı bir yapım olduğu için mesleğim hep ilk gün tazeliğinde. Aynı çocuksu telaş, heyecan hep benimle… Bundan dolayı mutluyum. Yol uzun, ama benim niyetim belliydi. Kendimi geliştirmeye, düşe kalka inandığım işleri yapmaya devam ettim hala da böyleyim. Ün, şöhret gençlik gibi geçici ama yaşanmışlıklar en değerli hazinem.
Televizyon projeleri, tiyatro oyunları ve programlar…
Farklı platformlarda çalışmak size nasıl bir
deneyim kazandırdı?
Mesleğimin her dalını çok seviyorum. Televizyon programları, sunuculuklarım, seslendirmeye ayırdığım zaman, buluştuğum markalar, projeler hepsi benim bir parçam. Özenle disiplinle işimi yapan biriyim.Hepsinde kendimden bir parça var. Yıllar içinde gelişiyor, şekilleniyor ve en önemlisi hep sevdiğim işleri yapabilmek ve zamanla edindiğim “ben bu işte olmak istemiyorum” özgürlüğü de tadı tuzu oluyor. İnsan sevdiği işi yapıp, karşılığında sevildiğinde takdir gördüğünde enfes bir hayat yolculuğu oluyor. Bu yolculukta iyisiyle, kötüsüyle her deneyim bana bir şeyler öğretiyor.
Yer aldığınız projelerden hayatınız boyunca sizi en çok etkileyen veya unutulmaz olan hangisiydi?
İlk işlerimden biri olan AŞKIM AŞKIM dizisi benim dönüm noktalarımdan biridir. Henüz konservatuvarı bitirmiştim. Kendimden misliyle tecrübeli insanlarla
çalışmış olmak, ezbere dayalı bir çekim tekniği, çok ses getirmiş başarılı bir işin parçası olmak benim için unutulamaz… Ansızın ve çok hızlı tanınmak yine
aynı projeyle oldu. Hayatımın yönü değişti.
Mizah sizin en güçlü yönlerinizden biri. Sizi mizahi projelere çeken şey nedir? Gündelik hayatınızda mizahın yeri nedir?
İnsanları mutlu etmeyi, güldürmeyi, neşelendirmeyi, motive etmeyi seven biriyim. Hüzün, mutsuzluk, endişe, kaygı bunlar da elbette hayatın önemli parçaları ancak ben bunları kendi içimde, özel hayatımda yaşayıp eritmeyi her zaman tercih ettim. Çevremdeki insanlara,beni seven izleyenlere karanlık ve mutsuz bir pencereden bakmayı değil daha aydınlık daha hayat dolu, daha esprili bir yerden bakabilmenin mümkün plduğunu göstermek istedim. Belki de bu sebeple hep içinde güldürüsü olan işlerde kendimi mutlu ve iyi hissediyorum, senelerce yaptığım tiyatro oyunları da böyleydi ekranda da hep böyle neşe veren,moral veren biri olmak istedim.
Televizyon ekranlarında sunduğunuz programlarla farklı bir Doğa Rutkay profili izledik.
Televizyon sunuculuğu kariyerinizde nasıl bir rol oynadı?
Aslında farklı değil o tam olarak bir Doğa Rutkay. Ailemde, özel hayatımda, iş hayatımda nasıl biriysem, ekrandaki programlarımda da öyle olmayı çok önemsiyorum “göründüğün gibi ol, olduğun gibi görün’’ sevdiğim sloganlardan bir tanesi.
Bunun dışında bir role bürünmek oyunculuk haricinde çok zor benim için
Hem başarılı bir kariyer sahibi hem de iki çocuk annesi bir kadınsınız. İş
ve aile hayatını dengelemek sizin için nasıl bir süreç oldu?
Eş olup yuva kurmayı çok sevdim. Anne olmayı daha da çok. Yine başa dönecek olursak, içinde bizzat mutlu olduğum tüm seçimlerim ödül oldu bana. Kariyerime hiç ara vermedim üstelik. Karnımda iki yavrumla son güne kadar çalıştım. Doğdular üç ay sonra sete döndüm. İşe yaradığım
zaman, ürettiğim vakit mutluyum. Ve bunun izlerini şimdi yavrularımın yüzünde gözünde görüyorum. Önce kendime ve mesleğime önem
vermek, evlatlarımın gözleri önünde sağlam bir örnek oldu bence. Çalışmayan, üretmeyen bir anne olmak bana göre değildi, çünkü önce ben
mutlu olmalıydım. Mutlu bir anne; mutlu yuva, mutlu anne bence. Enerjisi bol biri olarak çok şükür koşmaya devam ediyorum.
Anne olduktan sonra hayatınızda ve kariyer tercihlerinizde ne gibi değişiklikler oldu?
Set saatlerimi, günlerimi ve gerekli işleri sıralamayla yapıyorum. Planlar benim için önemli. Uzun set takvimlerinde evlatlarımı yanıma alıyorum.
Benimle bütün işlerime geliyorlar. Ailecek geçirilecek kocaman dolu dolu üç gün ayırmam şart. İyi planlamayla oluyor hepsi.
Gelecek projeleriniz arasında tiyatro, sinema veya ekran için planlar var mı? Hayaliniz de gerçekleştirmeyi beklediğiniz özel bir proje var mı?
Evet şahane bir tiyatro oyununa çalışıyoruz. Sürpriz olacak biraz. Yaza doğru bekleyen yeni bir TVsohbet programı hazırlığım var, bu kış olacak bir projeydi ama zaman olmadı, yaza artık!
Genç oyunculara ya da oyunculuk kariyerine adım atmayı düşünenlere en büyük tavsiyeniz ne olurdu?
Hevesli değil meraklı olun. Yeteneklerinizi keşfedin. Sizden ne olur ne olmaz bunu en iyi kişi kendi değerlendirir.
Kimseyle yarışmayın, kalbiniz ne derse o! Etrafınızda hep aklınızı açan, gönlünüzü genişleten kişiler bulundurun. Enseyi karartmayın hayat güzel!